KALBİ ANLAMAK
(süre: 4 dakika)
Kalb, şuurlu ve şuursuz bütün ruhsal olayların tecelli yeridir. Diğer adı, vicdandır. Bazen gönül de denir.
*
Duygular, düşünceler, hatıralar, izlenimler, iman ve küfür, kindarlıklar, sevgiler, neş'e, sevinç, üzüntü... hepsi kalbde tecelli eder.
*
Rüyalar, aklî baskıların kalktığı anlar olup kalblerimizin gerçek hali ancak rüyalarımızda ortaya çıkar.
*
Rüyalar gibi diğer mânâların da hepsi kalbde tecelli eder. Kalbler, mânâ alemine açılan kapılardır.
*
Kalb, imanla dirilir. imanla hayatiyet ve canlılık kazanır. Allah sevgisi ise, kalbde imanın nurudur.
*
Kalbler, ancak Allahü Tealâ'yı hatırlamakla huzur bulur. Rabbini ve O'ndan gelen nimetleri hatırlamayan bir kalb, hasta bir kalbdir.
*
Kişinin, Rabbini hatırlamaması, kalbini nefsinin heveslerine ve dünya arzularına kaptırmış olmasındandır.
*
Kalbi dünya tamah ve arzularıyla dolu böyle bir kalb, bir türlü sıkıntılardan kurtulamaz.
*
Dünya mal ve hizmetlerine sahip olmak kuşkusuz güzel bir şeydir. Kişi bunlarla, namusunu korur, ihtiyaçlarını giderir, kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürür gider.
*
Ama kalbini bunlara kaptırmak, felaketlerin en büyüğüdür.
*
Mala sahip olmak başka, mal sevgisi başkadır.
*
Mal hayırlı bir şeydir. Kötü olan mal değil, mal sevgisi; mal, mevki, makam gibi şeylere duyulan bağlılıktır.
*
Nice fakirler vardır ki kalbinde zerre kadar mal sevgisi yoktur. Nice zenginler vardır ki dünya malı için yanar tutuşur.
*
Kalbde bulunan Allah'tan başka şeylerin hepsine masiva denir. Masivadan temizlenmedikçe kalb huzur bulamaz.
*
Her an Rabbini anan kalbde masivadan eser kalmaz. Allah'ın anılması, kalbdeki kötülükleri ve pislikleri yakıp yok eder.
*
Masivadan temizlenerek Rabbine bağlanan kalbde, korkulardan, endişelerden, sıkıntılardan, huzursuzluklardan, tereddütlerden eser kalmaz.
*
Böyle bir kalbin sahibine bir anda dünyaları verseniz, ya da ondan bir anda dünyaları alsanız onun için hiç farketmez.
*
Gerçek bir iman, gerçek bir sevgi, gerçek bir vefa ancak böyle bir kalbde ortaya çıkar.
*
Halbuki çıkar üzerine kurulu dostluk ve sevgiler, çıkarla birlikte yok olur gider.
*
Allah rızası üzerine kurulu sevgi ve dostluklar ise, asla yok olmaz.
*
Yaptığı her şeyi Allah rızası için yapanın kalbinde Allahü Tealâ'nın sevgisinden ve O'na bağlılıktan başka hiçbir şey kalmaz.
*
Böyle bir kişi duygularına, tutkularına ve diğer insanlara kul olmaktan kurtulmuş, Rabbine kul olmuştur. Ve kalb, artık, gerçek ilahını bulmuştur.
*
Halk arasında bunlara gönül ehli, gönül eri, gönül adamı veya Allahlık denir.
*
Gönül erleri, ebedi bir mutluluğun ve kalb huzurunun dünyadaki sır kapılarıdır. Onlar kendileri huzurlu olduğu gibi etraflarına da huzur verirler
*
Ebedi mutluluğun yolu, haramlardan uzak durarak nefsini, ve her an Rabbini hatırlayarak kalbini temizlemekten geçer.
♥♥♥