anasayfa
Bitki Hastalıklarında Klinik Çalışmalar
Bitki Hastalıkları Kliniği

BİTKİ HASTALIKLARINDA KLİNİK ÇALIŞMALAR




Klinik çalışmalar, binlerce yıl öncesinden başlayarak ilk defa insan hekimliği alanında başlamıştır. Bunu daha sonra veteriner hekimlik alanındaki çalışmalar izlemiştir. Bu meslekteki klinik çalışmalar insan hekimliğine göre çok daha yeni olup en fazla birkaç yüzyıl öncesine dayanır. Bitki hastalıklarının mahiyetlerinin anlaşılması ve bunlarla ilgili korunma ve tedavi yöntemlerinin gelişmesi ile birlikte yakın zamanlarda da bitki hekimliği ( phytomedicine) kavramı dünya literatürüne girmiştir. Ancak ne yazık ki bu meslek, henüz bütün kurumlarıyla tam olarak şekillenebilmiş değildir. Bu alanda klinik çalışmaların başlaması da bütün dünyada henüz çok yeni bir olgudur. Bizler, çağdaş çabalarla birlikte, geç kalmadan ülkemizde bunun ilk adımlarını atmış olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Saygıdeğer Türk yetiştiricisi ve çok değerli meslektaşlarımızın, kısa sürede, sorunlarının çözümü için kendilerine sunulan bu bilimsel yaklaşımı oldukça benimsemeleri, bizlere büyük cesaret ve destek vermiştir.

Bitki hastalıkları alanında yürütülen Klinik çalışmalar, bazı yönleri ile Araştırma çalışmalarına, bazı yönleriyle Eğitim, Yayın ve Uygulama çalışmalarına benzer. Fakat sahip olduğu bazı özellikler ve ana çizgilerle de her iki hizmet alanından ayrılır. Ve bu iki hizmet alanının ortasında yer alan ayrı bir hizmet alanı oluşturur.

Bir klinik çalışmada ana amaç, durmadan gelişen bir hastalık sorununun bilimsel kriterlerle tanısını yaparak en kısa sürede ona çözüm bulmaktır. Kısaca bir Klinik çalışmanın iki yüzü vardır: Hastalığın tanısı ve ona bir çare bulunması.

Bilimsel bir çalışmada, bir hastalığın kesin tanısı yapılmaya çalışılır. Çünkü bilim, her zaman kullanılabilecek kesin ve doğru veriler elde etmeye çalışır. Mesela paraziter bir hastalık için, hastalığı yapan etmen ya da etmenler izole edilir. Saflaştırılırlar. Bunların her biri ayrı ayrı bitkiye inokule edilip uygun şartlarda inkube edilerek hastalık yapıp yapmadıkları belirlenir. Hastalığı yapan gerçek etmen bu şekilde belirlendikten sonra, sıra bunların kesin tanısına gelir. Bu da başlı başına bir iştir. Bazen aylar alır. Bir kısım etmenlerin tanısı için yurt dışı kurumların yardımlarına ihtiyaç olur. Oralara gönderilir. Cevap aylarca sonra gelir.

Halbuki bir Klinik çalışmada, Bitki Hekimi, münferit bir soruna çözüm üretmeye çalışır. Burada zaman çok önemli bir faktördür. Çünkü çalışmanın konusu, hali hazırda var olan ve durmadan ilerleyen bir hastalıktır. Eğer siz tanı için aylarca süren bir zaman dilimini kullanırsanız, bu zaman zarfında, hastalık tarlayı veya serayı kasar kavurur. Hele şartlar uygun ve hastalık mildiyö gibi çok hızlı ilerleyen bir hastalık ise bazen 3-5 gün içinde bütün sera yangın yerine döner. Onun için bir Bitki Hekimi, hem sorun olan hastalığın tanısı için gerekli verileri elde ederken, hem de ona çare bulmak için gerekli çalışmaları yaparken çok hızlı olmak zorundadır. Kullandığı bütün yöntemler, onu, hem mümkün olduğunca en doğru, ve hem de mümkün olduğunca en hızlı şekilde sonuca götürmelidir.

İşte bu çabuk davranma mecburiyeti sebebiyle, Bitki Hekimi, hastalığın "kesin tanısı" üzerinde değil, "en olası tanısı" üzerinde durur. Tanı, gerçekte; muayene, simptomatolojik bulgular, mikroskopik tetkikler, laboratuvar bulguları, patalojik testler, yerinde inceleme, meteorolojik şartların değerlendirilmesi, literatür bilgileri, geçmiş zaman tecrübeleri gibi çok çeşitli verilerden sentezlenerek ortaya çıkarılan bir yorum ve kanaattir. Bitki Hekimi, bu yorum ve kanaatinde, ne kadar isabet kaydeder ve doğru çözümler üretirse, mesleğinde o kadar başarılı olur. Yetiştiriciye o kadar yararlı olur ve her üreticinin kendisinden yardım alabilmek için can attığı, aradığı adam olur. Bu da kuşkusuz, engin bir hekimlik bilgi ve deneyimi gerektirir. Onun için bir Bitki Hekimi, sürekli okumak ve edindiği her yeni bilgiyi, eski gözlem ve deneyimleri ışığında yeniden değerlendirerek çok zengin bir bilgi birikimi oluşturmak zorundadır. Bitki Hekimi, bitki tür ve çeşitleri, hastalıklar, etmenler gibi üzerinde çalıştığı her materyal hakkında zengin bir bilgi birikimine sahip olmalıdır. Bitkilerin morfoloji ve anatomisi kadar, onların biyolojisi, fizyolojisi, biyokimyası hakkında da zengin bilgi sahibi olmalıdır.

O, başarılı olabilmek için çözüm bulmaya çalıştığı sorunlara bir bilim adamı ciddiyetiyle yaklaşmak zorundadır. Onun için, onun, yalnızca hekimliğin gerektirdiği bilgileri öğrenmesi yetmez. Aynı zamanda bir bilimsel zihniyete de sahip olması gerekir. Bu da onun akademik kariyer sahibi olması ile mümkün olur. Bunu yapamazsa, hiç değilse seçkin bir kurumda, Bilim Uzmanlığı (master of science) çalışması yaparak bilimsel çalışma disiplini kazanmaya çalışmalıdır.

Klinik çalışmaların Eğitim, Yayın ve Uygulama çalışmalarına benzeyen yönü ise onun doğrudan ürün yetiştiricisine yönelik bir çalışma olmasından kaynaklanır. Bitki Hekimi, laboratuvarında yeni bilgiler elde etmeye çalışan bir araştırmacı olduğu kadar, aynı zamanda, bizzat uygulayıcının yanında ve uygulamanın içinde olan bir pratisyendir de. Ve böylece bir bakıma yetiştiricinin bilime uygun ve bilimsel çalışmaları benimseyen bir üretim yapması için onun eğitimini de üstlenmiş bir kişi durumdadır.

Sözü uzatmadan kısaca özetlemek gerekirse, Bitki Hekimliği, yetiştiricilerimizin Bitki Hastalıklarıyla ilgili sorunlarına bilimsel çözümler bulmaya çalışan bir kurumdur. Bu kurum, bu durumuyla, araştırma yaparak bilgi üreten kuruluşlarımızla, o bilgileri kullanan yetiştiricimiz arasında teknik bir aracı kurum mahiyetindedir. Böylece yetiştiricilerimizin davranışlarını teknik ve bilimsel bir tabana oturtmalarına yardımcı olan bir hizmet alanını oluşturmaktadır. Bitki Hastalıkları alanında Klinik çalışmaların geliştirilmesi de, kuşkusuz, üreticilerimiz arasında ve ona hizmet vermeye çalışan meslektaşlarımız arasında, "sorunların sebeplerine inilerek doğru tanımlamalar yapma ve onlara her zaman bilimsel çözümler bulma" düşüncesinin yaygınlaşmasına çok büyük katkılar sağlayacaktır.

                                             Bitki Hekimi Dr. İsmail Ulukuş