013  Allah'a hamdüsena etmek

  Değerli okuyucularım, Ulu Allah, insanın sahibi, veli-i nimeti ve onun en büyük dostudur. İnsanı varlığa getiren O olduğu gibi, tüm ihtiyaçlarını karşılayarak onu ayakta tutan da O'dur.

İnsana çeşitli vasıta ve vesilelerle gelen her nimetin gerçek sahibi Allah'tır. O, verdiği bedensel, fizyolojik ve psikolojik yeteneklerle ona hadsiz hesapsız nimetler ihsan etmiştir. Verdiği "akıl" ile, içinde bulunduğu durumu, geçmişini ve geleceğini değerlendirmesini, oluşabilecek sıkıntılar için önceden çeşitli önlemler almasını sağlayan O'dur. Çeşitli planlar ve projeler yaparak hayatını kolaylaştıracak birçok bilgi, bulgu, icad ve olağan üstü yapıtlara imza atmasını sağlayan O'dur.

Bütün bunların da ötesinde, sağladığı "din" gibi mükemmel bir eğitim desteğiyle, insanı, diğer hiçbir canlıya bahşetmediği büyük bir davranış olgunluğuna ulaştıran da O'dur.

Bütün bunların, burada sayıp dökülmesi asla mümkün olmayan bu hadsiz hesapsız nimetlerin karşılığında insanın bir minnet ve şükran borcu yok mudur? Elbette vardır... Olmalıdır... Onun için insan Rabbine kullukta asla kusur etmemeli ve her vesile ile, "Elhamdulillahi Rabbilalemin" diyerek en büyük dostu olan mevlâsını hamdüsena ile anmalıdır.

Allah (c.c.) hazretleri kendisine yöneleni asla yardımsız bırakmaz. Ayet-i kerimelerde;

"(Allah) kendisine yöneleni doğru yola iletir."  [Şûra, 13]

"Allah şüphesiz, iyi davrananlarla beraberdir." [Ankebut, 69]

"Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter."  [Nisa, 45] buyruldu.