026 Beddua ve Lanet
Değerli
okuyucularım, beddua etmekten ve lanet okumaktan çok sakınmalıdır. Kimse
hakkında kötü zanda bulunmamalı, herkes hakkında iyi şeyler düşünmeli,
kızgınlık duyup nefret etsek bile daima insanların iyiliği için hayır dua
etmelidir.
"Allah Resûlüne (s.a.v.): Müşriklere beddua et ve
onları lânetle! dediler. Ben, rahmet
olarak gönderildim, lânetleyici olarak değil, buyurdu." [Müslim]
Ayrıca şöyle dua etti:
"Allahım! Senden mutlaka yerine getirmeni umduğum
bir söz alıyorum: Ben bir insanım. Kime bir eziyet etmişsem, sövmüşsem, lânet
etmişsem, vurmuşsam, bunları, onun için, kıyamet gününde, sana yaklaştıracak
bir rahmet ve o kişinin sevabında bir artış nedeni eyle!" [Buharî]
Kendisi
lanetleyici olmadıği gibi, müminlerin de ayıplayıcı, kusur arayıcı, lanetleyici
olmamalarını öğütledi ve bu tür davranışları, hiçbir zaman hoşgörü ile
karşılamadı. Hadis-i şeriflerde:
"Kim arkadaşını, tevbe ettiği bir günahtan dolayı
ayıplarsa, o kimse, aynı günaha müptela olmadan ölmez." [Tirmizî]
"Mümin, kusur bulucu, lânet edici, azgın ve
hayasız olamaz." [Tirmizî]
"Birbirinize, Allah'ın laneti, Allah'ın gadabı ve
cehennem temennisiyle bedduada bulunmayın." [Ebu Dâvud]
"Kendinize, çoluk çocuğunuza veya malınıza beddua
etmeyin. Duaların kabul olduğu saate rastlar da, Allah tarafından kabul
olunur." [Ebû Davûd, İ. Kurtubi] buyruldu.