027 Hatasız kul olmaz
Değerli
okuyucularım, insan nefis taşıyan bir varlıktır. Nefis de hadsiz hesapsız arzu
ve isteklerle donanmıştır. Bu arzu, istek ve hevesler olduğu sürece nefsin
hata, kusur ve günahlardan tamamen uzak olabilmesi elbette mümkün değildir. O
sebeple Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz:
"Her
insan hata yapar. Hata edenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir." [Tirmizî] buyurdu.
Demek
ki bu hata ve kusurların kalbimiz üzerinde oluşturduğu manevi yıkımlardan
kurtulmanın yolu tevbe etmektir. Rasulullah:
"Bir
kimse, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tevbe
ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve
kalbin tamamını kaplar, kalb, kapkara olur." [Haraiti] buyurdu.
Esasen
insanı meleklerden bile üstün konuma getiren de nefsinin bitip tükenmek
bilmeyen arzu ve isteklerine rağmen, samimi bir iman ile bunlara gem vurmayı
bilebilmesi, onları Rabbinin koyduğu sınırlar içine çekmeyi
başarabilmesindedir. Bu sebepledir ki Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz:
"Canım
elinde olan Allah'a yemin ederim ki, eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi
yok eder, yerinize günah işleyip tevbe eden, Allah'ın da bağışladığı başka bir
toplum getirirdi" [Müslim]
buyurdu.
Hatasız
kul olmaz. Ama tevbe müminin kurtuluş kapısıdır.
"Günahınız
çok olup göklere kadar ulaşsa da, tevbe edince, Allahü tealâ tevbenizi kabul
eder." [İbni
Mâce]
"Günahına
tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir." [Taberanî]