073 Kanaatkâr olmak
Değerli
okuyucularım, kanaat, Allahü
Tealâ'nın verdiği nimetlerle yetinmek, daha fazlasında gözü olmamak demektir. İman
ehli bir kişinin en güzel erdemlerinden biridir. Rasulullah buyurdular ki:
"Allah’ın verdiği rızka kanaat eden
mümin kurtulmuştur." [Müslim]
"Müminlerin en iyisi, kanaat eden, en kötüsü de
aç gözlü olandır." [Kudai]
"Aza kanaat etmeyen, çok ile
doymaz."
[Beyhekî]
"İnsanlardan bir şey istemeyeni, Allahü teâlâ
zengin eder. Kanaat edene de Allah kâfidir." [Bezzâr]
"Kanaat eden, en çok şükredenlerden
sayılır."
[İbni Mâce]
"Şüphelilerden sakınan insanların en âbidi olur,
kanaat eden en çok şükredenlerden sayılır, kendisi için sevdiğini başkası için
de seven kâmil bir mümin olur." [İbni Mâce]
"İslâm hidayeti nasip edilen ve yeterli miktarda
maişeti olup, buna kanaat edene ne mutlu!" [Tirmizî]
"Ölümü çok hatırlamak, günahları yok eder;
dünyadan soğutur. Zenginken hatırlamak mal hırsını yok eder.Fakirken
hatırlamak, eldeki ile kanaat etmeye sebep olur." [İbni Ebiddünya]
"Lezzetleri yok eden, ağız tadını bozan, ümitleri
kıran ölümü çok anın! Ölümü darlıkta düşünen rahatlar. bollukta düşünen,
lüzumsuz işten, israftan kaçar kanaatkâr olur." [İbni Hibban]
"Kadınların iyisi namusunu koruyan, şehveti fazla
olsa da, gözü dışarıda olmayan, kocasına kanaat edendir." [Deylemî]