171 Zekat nisabı -1-

"Altın ve gümüşün zekatı kırkta birdir." [Tirmizî]

Hz. Ali'den rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: "At ile kölenin zekâtını affettim. Sizler, her kırk dirhemde bir dirhem zekât verin. 199 dirhemde zekât yoktur. Fakat, gümüş 200 dirheme ulaştığı zaman, bu paradan 5 dirhem zekât vermek lâzımdır.” (Tirmizî, Sünen, c.2, s.384)

Hz. Ali'den rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Senin iki yüz dirhem gümüşün olduğu ve üzerinden de bir yıl geçtiği vakit, ondan beş dirhem zekât vermen gerekir. Altında, yirmi dînara kadar bir şey yoktur. Senin yirmi dînar'ın bulunduğu ve üzerinden bir yıl geçtiği vakit, ondan yarım dînar zekât vermen gerekir.” (Abd'ur-Rahman el-Bennâ, Feth'ur Rabbânî, c. 8, s. 240.)

“Koyunda 1/40 zekât verilir. 120'ye kadar durum böyledir. Koyunlar yüz yirmiyi aşınca iki yüze kadar iki koyun; iki yüzden fazla olunca üç yüze kadar üç koyun vermek lâzımdır. Koyunlar üç yüzden fazla olunca, her yüzde bir koyun verilir. Sonra dört yüze ulaşıncaya kadar bir şey vermek gerekmez. Zekât almakta ayrı ayrı kimselerin koyunları birleştirilmez. Zekât vermemek için de toplu olan koyunlar birbirinden ayrılmazlar. Karışık halde bulunanlar ise, mülkiyet nisbetine göre hesab edilirler. Zekâtta çok yaşlı veya kusurlu olanlar kabul edilmez.” (Tirmizi, Sünen, c. 2, s. 387)

Muaz b. Cebel şöyle diyor: "Rasulullah (s.a.v.), beni Yemen'e göndererek her otuz sığırdan, iki yaşında dişi veya erkek bir dana; her kırk sığırdan, üç yaşında bir dana; her yüklü sığırdan da bir dinar para veya buna denk Maâfir elbisesi zekât almamı emretti.” (Tirmizi, Sünen, c.2, s.389) (Maâfir, Hemedân kabilesine nisbet edilen bir elbise cinsinin adıdır.)