199 Cennet

  Cennet müminin ödül olarak kazandığı ebedi ikametgahıdır.  Ahıret ödülleri ise, kendi nefsinin arzularını bir yana bırakap Allahü Tealâ'nın külli iradesine bağlanarak, yani O'nun emir ve yasaklarına uymak suretiyle dünyada kazanılır. O sebeple dünya hayırlı işler yapıp mükafat olarak da Allah'tan Firdevs cennetlerini istemelidir. Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdu ki

"Muhakkak cennet yüz derecedir. Onlardan her bir derece gök ile yer arasındaki mesafe kadardır. Şüphesiz o derecelerin en yücesi, Firdevs'tir. En faziletlisi de Firdevs'tir. Arş, muhakkak Firdevs'in üstündedir. Cennetin ırmakları da Firdevs'ten çıkıp akar. Bu itibarla siz Allah'tan dilemek istediğiniz zaman Firdevs'i isteyin" [İbni Mâce, Tirmizî]

"Eğer cennette olan şeylerden tırnak kadar bir şey görünseydi yer ile gök arasını süse boğardı. Ve cennet ehlinden bir kadının bilezikleri görünseydi, güneşin yıldızların ışığını bastırdığı gibi o da muhakkak güneşin ışığını bastırırdı." [Tirmizî]

"Şayet cennet ehli kadınlardan bir kadın dünyaya çıkmış olsaydı, muhakkak yer ile gök arasını aydınlatır ve ikisi arasını güzel bir koku doldururdu. Ve elbette o kadının başörtüsü dünyadan ve dünyadaki her şeyden daha hayırlı- dır." [Buharî]

"Şüphesiz cennette öyle bir ağaç vardır ki, onun altında bir süvari, yürüyüşü çok sür’atli, talimli, iyi cins bir at ile yüz sene yürürse yine onu bitiremez." [Müslim, Buharî, Tirmizî, İbni Mâce]

"Muhakkak cennette mü’min için içi boşaltılmış bir tek inciden bir çadır vardır. Onun boyu altmış mildir. Onun her köşesinde mümine mahsus birçok kadınlar vardır ki, diğerleri onları görmezler. Mümin kişi onları dolaşıp ziyaret eder." [Buharî, Müslim]