008  Selam, kelamdan öncedir


Değerli okuyucularım,

"Selâm", dua ve temennilerin en güzellerinden biridir. Kuşkusuz günlük hayatımızda birbirimizle selâmlaşmamız çok güzel bir davranıştır. Aynı şekilde telefon, mektup, e-posta, e-sohbet ve benzerleri gibi çeşitli iletişim vasıtalarıyla yapılan konuşma ve görüşmelerimizde de sözlerimize selâmla başlamaya ve yine selâmla bitirmeye çalışmalıyız. Aşağıdaki Hadis-i Şerifler selâmlaşmanın ve selamlaşmayı yaygın bir duruma getirmenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

"Selamlaşmayı yayarsanız, Cennete girersiniz." [Taberani]

"Yalnız tanıdıklara selâm vermek, kıyamet alametidir." [Taberani]

O sebeple tanıdık olsun olmasın herkese selâm vermeye çalışmalıdır.

Rasulullah (s.a.v.) miraca yükseldiğinde Allahü Tealâ onu: "Esselâmü aleyke eyyühennenibiyyü" (Selâm sana Ey Nebi) diye karşıladı. Bu durum, selâm da öncelik sırasının büyüklerde olduğunu göstermektedir. O sebeple selâmı önce yaş, mevki, makam ve ilim bakımından daha büyük olanlar verir. Küçük olanlar da ona karşılık verirler.

Prensip olarak büyükler küçüklere, binek üzerindekiler yayalara, yürüyenler duranlara, ayakta olanlar oturanlara, yeni gelenler bir toplulukta hazır bulunanlara selâm verir.

Bir kişiye veya bir topluluğa vardığımız zaman söze selâm vererek başlamalıdır. Rasulullah (s.a.v.) Hadis-i şeriflerinde buyurdu ki:

"Selâm, kelamdan öncedir." [Tirmizi]

Hatta selâm vermeden söze başlayan birine cevap bile vermemelidir. Rasulullah (s.a.v.):

"Selâm vermeden söze başlamayın. Selâm vermeden konuşana cevap vermeyin." [Hakim]

"Selâm, sualden öncedir. Selâm vermeden sual sorana, cevap vermeyin." [İ. Neccar] buyurdu.

Herhangi bir kişi ile karşılaştığımız zaman önce biz selâm vermeye çalışmalıyız. Hadis-i şeriflerde:

"Önce selâm veren, kibirden uzak olur." [Beyheki]

"Önce selâm veren, Allah’a ve Resulüne daha yakındır." [Ebu Davud]

"Mümin, önce selâm vermek için atılır; münafık ise önce kendisine selâm verilmesini bekler." [Dare Kutni] buyruldu.

Allah'a emanet olunuz.

Dr. İsmail Ulukuş