007  Hayatımızda bereketsiz yıllar başlıyor


Değerli okuyucularım,

Sanayi devrimi ile birlikte hayatımızda bereketsiz yıllar başladı. Bunun mantalitesini aşağıda anlatacağım yaşanmış basit öykü çok güzel anlatmaktadır:

Ziraat Fakültesinin dördüncü sınıfında idik. Şubat ayında sekiz aylık bir staj için bizi fakültenin Menemen'deki çiftliğine gönderdiler. Burada var olan tarlalar, meyve bahçeleri, bağlar ve hayvancılık tesislerinde öğrencilere yetiştirme pratikleri verilmeye çalışılıyordu. Staj dönemi, tarla bitkilerinde ekimden hasata kadar tam bir vejetasyon dönemini kapsayacak şekilde geniş tutulmuştu. İyi bir düşünce idi. Gerçekten de mühendisliğin gerektirdiği temel nitelik olan projelendirme hariç bütün pratikleri kazandık burada. Budama yaptık, traktör kullanmasını öğrendik, ekim-dikim yaptık, çapa yaptık, pamuk topladık, inek sağdık, taş ayıkladık...

Çiftliğin ortasında üstü yatakhane, altı yemekhane olarak kullanılan büyük bir idare binası vardı. Ve binanın yan tarafında oluklu saçlardan yapılmış, dinlenme ve eğlenme yeri olarak kullanılan büyük bir baraka... İş saatleri dışında zamanımız burada geçiyordu. Kimi saz çalıyor, kimi santranç oynuyor, kimi sohbet edip kitap okuyordu. En büyük sıkıntımız çiftliğin ortasından geçen tahliye kanalı idi. Tam bir sivrisinek yuvası. Fakat ne sivrisinekler... Ceketin üzerinden bile sokuyorlardı. Barakanın doğu tarafındaki çıkışta bir cam bölme var. Buradan yemekhaneye geçiliyor. Cam bölmenin bir camı çatlamış. Bir de yerinde duramayan tiplerden bir arkadaşımız var ki kıpırdak mı kıpırdak. Bir gün biz o bölmeye yakın bir yerde otururken çatlayan cama okkalı bir tekme attı. Tabii cam şangır şangır yere indi...

"Gördün mü yaptığını" dedim; "Eğer o cam bir şeffaf band ile bantlansa idi bizi daha aylarca, hatta yıllarca sivrisineklerden korurdu."

Bana verdiği cevap şu oldu: "İsmailciğim, sen bu ekonomik düzeni anlayamamışsın. Ben bu camı kırmazsam, paşabahçe ürettiğini kime satacak? Sen fabrikayı kapattırmak mı istiyorsun?"

Elbette ben fabrikayı kapattırmak falan istemiyordum. Ama fabrika kapanmasın diye, hâlâ kendisinden yararlanılabilecek bir camı kırmak da gerekmezdi.

Değerli okuyucularım, işte böylece hayatımızda gittikçe ihtiyaç dışı tüketimle mallarımızın bereketini alıp götüren bir anlayış gelişti. Fakat asıl tahribatı yapan bu anlayış değildi. Asıl tahribatı yapan, liberal yapıyı kendi amaçları doğrultusunda kullanan Küresel Derin Devletin değer yargılarımızda oluşturduğu başkalaşım idi.

Küresel Derin Devlet, tüm dünyayı çekip çevirdiği halde daima perde arkasında kaldı. Yüzyıllar içinde yalnız bir kere açık verdiler. O da geçen yüzyılın başlarında Fransa'da bir mason locasında yapılan bir sunumun notlarının çalınması ile. Bu notlar[1] önce 1900'lü yılların başlarında Rusyada yayınlandı. Sonra da İngiltere'de. Daha sonra da çeşitli yerlerde. Yayınlandığı her yerde büyük infial uyandırdı. Küresel Derin Devletin, kendi denetimlerinde olan yayın organları vasıtasıyla bu belgeyi sürekli inkâr etmesine ve bunun uydurma olduğunu kanıtlamaya çalışmasına rağmen yayınlandığı günden bu yana gelişen bütün olaylar, ne yazık ki bu belgeyi hep doğruladı. Görünmez bütün etkenlerin varlıkları, onların etkilerinden anlaşılır. Hele bir de ortada bir belge var ve bütün olaylar bu belgeyi doğruluyor ve belgede planlanan olgular her geçen gün birer birer gözler önünde gerçekleşiyorsa, bunun bir komplo teorisi olduğunu savunmak, hiç kimseyi inandırmaya yetmez. Ben ilk defa bu belgeyi 1967 yılında okumuştum. İçindekiler beni çok şaşırtmıştı. 45 yıllık gözlemlerim, yüzyıl önce ifşa edilmiş bulunan bu belgelerin hâlâ yürürlükte olduğunu ve adım adım sona doğru yaklaşılmakta olduğunu ortaya koymaktadır. Küresel Derin Devletin ne olduğu, neyi, niçin, nasıl yaptığı; kimleri, neleri, nasıl kullandığı; ve bizleri nasıl bu hale getirdiği bu belgelerde açık bir biçimde beyan edilmektedir. Belgeleri dipnottaki adresten okuyabilirsiniz. Yalnız elinizi biraz çabuk tutun. Çünkü belgelerin yayınlandığı her site mahkeme kararıyla kapatıldı. Muhtemelen bu site de bir süre sonra kapatılacaktır.

Bu belgelerdeki bilgiler, belli ki bilge kişiler tarafından sunuma hazırlanmıştır. Bu bilgiler dünyadaki her insanı ilgilendirmektedir. Onları herkes okumalıdır. Bu bilgileri şöyle sindire sindire anlamadan ne dünyada, ne de ülkemizde olup biten hiçbir olguyu doğru şekilde anlamak mümkün değildir. Ayrıca bu belgelerde, devlet yönetiminin incelikleri hakkında çok önemli sırlar vardır. O sebeple, özellikle devlet yönetmeye talip olanlar onları mutlaka okumalıdır.

Allah'a emanet olunuz.


-------------------------------
[1] http://www.masonluk.4t.com/protokoller.htm