006  Ve Ermeniler kışkırtılıyor


Değerli okuyucularım,

Küresel Derin Devletin ülkemizde gerçekleştirdiği bütün fitne fesat olaylarında en çok kullandığı unsurlardan birisi de Ermeni asıllı vatandaşlarımızdır.

Ermeniler akıllı, çalışkan, sanatkâr ve birçoğu da oldukça dindar insanlardır. Osmanlı İmparatorluğu içinde, diğer birçok millet gibi, yüzyıllarca huzur içinde yaşamışlardır. Ticaret, sanat faaliyetleri ile uğraşmışlar, İmparatorluğun devlet kademelerinde görevler üslenmişlerdir. Bu durum, Ermeni Araştırmaları Enstitüsünün sitesinde Abdülhamit Kırmızı imzasıyla yayınlanan bir yazıda[1], Ermeni Jamanak Gazetesi’nin bastırdığı bir risaledeki ifadesiyle şöyle anlatılmaktadır:

“Ermenilere devlet yönetiminde önemli vazifeler verilmiş ve Osmanlı tarihinin her safhasında muhtelif kademelere yükselmiş Ermeni asıllı bakanların, paşaların, müsteşarların, elçilerin, milletvekillerinin, müdür ve memurların isimlerine rastlanmıştır. Bunlar hakkında munfasıl bilgi vermek için birkaç cilt eser vermek gerekir”.


# Ermeniler, devlet yönetimine karşı kışkırtılıyor

"Ancak Osmanlı Devleti zayıflamaya başlayıp, hemen her konuda Avrupa'nın müdahalesine maruz kalınca, Türk - Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma devri başladı. Ermeniler, yabancı devletlerle ittifak ederek Türklerle mücadeleye başladılar. Rusya, İngiltere ve Fransa'nın destek ve kışkırtmaları ile Doğu Anadolu'da teşkilatlandırılan silahlı Ermeni Komiteleri isyanlar çıkarıp katliamlar yapmaya başladılar.

1905 yılında Sultan Abdülhamid'e suikast girişiminde bulunuldu. 1914'de Zeytun'da 100 kişi, 1915 Van olaylarında 3.000 kişi ve 1914-1915 Muş olaylarında 20.000 Türk, Ermeni mezalimi sonucu hayatlarını kaybettiler. .. Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeni çeteleri, Türk köylerine baskınlar düzenlemek suretiyle sivil halka büyük zararlar verdiler.

Bunun üzerine Osmanlı hükümeti, zamanın Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni cemaatinin ileri gelenlerine "Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını" bildirdi. Fakat bu uyarı hiçbir işe yaramadı. Bunun üzerine hükümet, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komitelerini kapattı ve komite üyelerinden 2345 kişiyi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutukladı.


# Devlet çareyi başka bölgeye iskânda buluyor

Buna rağmen Ermeni tedhiş hareketleri bir türlü durmak bilmeyince, Osmanlı Hükümeti, tedhiş hareketlerine katılan Ermenilerin, oralardan alınıp ülkenin başka yerlerine iskânına karar verdi. Bu şekilde yeni yerleşim bölgelerine sevk edilen nüfus toplam 391.040 kişidir. O dönemler, Birinci Dünya Savaşının yaşandığı, Osmanlı İmparatorluğunun en zayıf olduğu, içte ve dışta birçok sorunlarla başbaşa kaldığı bir dönemdir. Onun için bütün güvenlik tedbirleri alınmasına rağmen bu 391 bin kişinin bir kısmı nakiller sırasında eşkiya baskınları, tifo, dizanteri gibi hastalık salgınları nedeniyle ölmüş; bazı Ermeniler de Rusya, Avrupa ve Amerika'ya kaçırılmıştır. Ancak yeni yerleşim bölgelerine 356.084 kişi varabilmiştir. Göç sırasındaki kayıplar 35.000 kişi civarında görülmektedir. Göç ettirilecekler listesinde bulunduğu halde, göç ettirilenler içerisine dahil edilmeyen Halep'teki 26.064 Ermeni nüfusu çıkarıldığında bu rakamın, 8-10 bin kişi civarında olduğu görülür. İşte Ermeni Diyasporasının tüm dünyada "1,5 milyon Ermeni Katledildi" diye Soykırım Kanunları çıkartmaya, anıtlar diktirmeye çalıştıkları olayın aslı budur.

Ki bu göç sırasında Osmanlı Yönetimi, belgelere göre, 1915 yılında 25 milyon, 1916 yılında 230 milyon kuruş harcayarak bu insanların yeme, içme ihtiyaçlarını sağlamaya çalışmış, ayrıca göç halindeki kafilelere hastalık durumlarında tedavi edilmeleri için sağlık görevlileri atamıştır."[2]


# Türklerle savaşan Ermeni Lejyonları

Değerli okuyucularım, şimdi de sizlere M. Ş. Eygi imzasıyla yayınlanan bir başka yazıdan[3] bazı aktarmalar yapacağım:

"Bir kısım Ermeniler, Balkan savaşları (1912-13) ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye düşmanları ile ittifak yapmış ve onlarla birlikte, gönüllü Ermeni birlikleri kurarak Türklere karşı savaşmıştır.

1914-17 yılları arasında, Ermeni gönüllü birlikleri Çarlık Rusyası ve İngiltere ordusunda Türklere karşı yürütülen hizmetlerde muharip olarak hizmet görmüştür.

Osmanlı vatandaşı olan bir kısım Ermeniler, Van'ı zapt eden Rus ordusunu kurtarıcı gibi karşılamış ve Müslümanlara soykırım uygulamıştır.

Ermeniler, Türkiye ile savaş halinde olan Fransa ile 1916'da bir anlaşma imzalamışlar, Adana'da ve Arara'da (Filistin) Osmanlı ordusuyla çarpışmışlardır."


# Her devletin kendini savunma hakkı vardır

Değerli okuyucularım, görüldüğü gibi Ermenilere karşı asla herhangi bir soykırım söz konusu değildir. Esasen, bütün uygulamalarında açıkça görüldüğü gibi, Osmanlı Devleti, tebaasını "Allahü Tealâ'nın kendilerine emaneti" olarak gören bir devlet anlayışına sahiptir. O sebeple ondan böyle bir şey de beklenemez. Ermeni Jamanak Gazetesinin risalesinde de açıkça belirtildiği gibi, Osmanlı Devleti, yüzyıllarca, kendi yönetimi altındaki hiçbir topluluğa, hangi ırk ve dinden olursa olsun herhangi bir ayrıcalık yapmamış, aksine liyakat esasına dayanan bir anlayışla, devlet içinde hemen herkese, her kademede, aktif olarak yönetime katılma imkânı vermiştir. Durum böyle iken, Ermeni'ler Osmanlı'nın en zayıf olduğu bir zamanda, Rus, İngiliz ve Fransız'ların kışkırtmalarıyla devlete ihanet etmişler, Devletin düşmanlarıyla işbirliği yaparak onun varlığını tehlikeye sokacak girişimlerde bulunmuşlardır. Elbette, her bireyin olduğu gibi, her devletin de kendini savunma hakkı vardır. O sebeple gerekli tedbirler alınmıştır.


# Asıl oyuncu?!!!

Değerli okuyucularım, ancak burada doğru değerlendirilmesi gereken bir durum vardır. O da şudur: Osmanlı Devleti ile uğraşanlar, zahiren Ruslar, İngilizler ve Fransızlar gibi görünmekte iseler de, gerçekte, perde arkasındaki asıl oyuncu, bu devletleri fiilen kontrol altında bulunduran "Küresel Derin Devlet"tir. Nitekim sizlere en son sunduğum röportajdaki:

"Birinci Dünya Savaşı, Avrupa’da bize karşı olan imparatorlukları dağıtmak ve en önemlisi Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalayarak Ortadoğu’daki petrol yataklarını ele geçirmek ve İsrail devletinin yolunu açmak için çıkarılmıştı."

"Bizim için Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak çok zor olmadı."

"Şimdi aynı katliam senaryosu Ermeni Soykırımı adı altında Türklere uygulanmaktadır. Bu saçma soykırım masalı Türklere yüklenecek ve böylece Türkiye yüz milyarlarca dolar tazminat ödemek zorunda kalacak. Bu da Türk ekonomisi için büyük bir darbe olacaktır."

şeklindeki beyanlar, bunun böyle olduğunu açık seçik ortaya koymaktadır.

Allah'a emanet olunuz.


-------------------------------
[1] http://www.eraren.org/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=142
[2] http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/ozet/index.html
[3] http://kriptoermeniler.blogspot.com/2012/02/bir-ksm-ermeniler-bizi-icimizden.html